Disiplinli çılgınların 7 Altın Kuralı (Alıntı , sağlam bir yazı)

Disiplinli çılgınların 7 kuralı nelerdir? Çılgınların diyorum; çünkü büyük projeleri başarmak için disiplinli çılgınlar olmak gerekiyor. Birinci kural amaca inancın büyüklüğüdür. Çılgınlar mutlaka net ve açık bir amaca sahiptir ve bu amacı bir an olsun gözlerinin önünden ayırmazlar. Everest’e tırmanmaya çalışan bir grup dağcının gözlerinin önünden dağ nasıl hiç gitmiyorsa, çılgınların amacı da dağ gibi hep karşılarında durur. Tecrübelerimle sabit olan şu; amacına yeterli inancı olmayan insanların o amacı başarmak için yeterli enerjisi ve motivasyonu olmuyor. Dolayısıyla bir vizyona ya da hedefe sahip olmak yeterli değil. Her gece rüyanızda o amacı görecek, her konuşmayı o amaca bağlayacak saplantı düzeyinde bir inanç gerekiyor. Çılgınların ikinci kuralı odaklanmadır. Bir işe ve bir amaca odaklanma ve başka bir şeye bakmamaktır. Temel olarak Starbucks’ta kahve, McDonald’s’ta hamburgerden başka bir şey satılmamasıdır. Üniversite sınavında birinci olmak için arkadaşlığı, eğlenceyi ve başka keyifleri bir yıllığına tamamen unutmaktır. Wright Kardeşler gibi ölümüne bir kararlılıkla uçağı tasarlamaktır. Bir sonraki kural yazı, kitap ve konuşmalarımda milyon kere tekrarladığım gibi yenilikçi ve sıra dışı olmaktır. Dünya yenilikçi firma, kurum, insanların sayesinde ilerlemektedir. Steve Jobs olmasaydı bugün hâlâ eski usul Windows ve benzeri sistemlerle idare ediyor olacaktık. Facebook ve Twitter’ı icat edenler artık insanların kendilerini yepyeni bir şekilde ifade etmesine imkân sağladı. 20. yüzyılın yaşamlarımızı en çok değiştiren yeniliği herhalde cep telefonudur. Bugünün çocukları bu telefonların olmadığı bir yaşamı hayal dahi edemiyorlar. Dünyayı, sıra dışı ve farklı düşünen, değişime açık yenilikçiler değiştiriyor. Tarihe baktığımızda tüm çılgın insanların amaçlarına ulaşmak için üzerinde çalışılmış zekice bir planları, stratejileri olduğunu ve bunu uygulamaya aldıklarını görüyoruz. Barbaros Hayrettin Paşa’nın Andre Doria’yı mağlup etmesi karadaki hilal stratejisinin denizdeki uygulamasıyla mümkün olmuştur. Dünya tarihinin bütün büyük komutanları, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, olağanüstü savaş planları yapmıştır. Ancak uygulama olmadan her plan boş bir hayaldir. Harekete geçmeyen, çılgın değildir. Tarih boyunca hiçbir büyük proje yardımlaşma ve işbirliği olmadan mümkün olmamıştır. Türklerin son yüzyıldaki en büyük çılgınlığı Kurtuluş Savaşı’dır ve Kurtuluş Savaşı dünya tarihinin en büyük yardımlaşma ve işbirliğinin bir örneğidir. Çılgın insanları başarıya taşıyan şey onların insan odaklı olmasıdır. Eğer amaca ulaşmak topluma hizmet etmeyecekse ona başarı denemez. Bir çılgın mutlaka çalışma arkadaşlarının iyiliğini, hizmet ettiği müşteri ve toplumun iyiliğini ve memnuniyetini her şeyin önünde tutmalıdır. Disiplinli çılgınları, çılgın olmaktan öte muhteşem kabul etmemize yol açan şey ayrıntıların kalitesidir. Bugün büyük liderler olağanüstü başarılarına rağmen eleştiriliyorsa insanlar onların çizdiği tablodaki ayrıntılara takılıyorlardır. Bir filmi büyük yapan ana öyküsü olduğu kadar ayrıntılarıdır. Star Wars ve Yüzüklerin Efendisi gibi klasikleşen kitap ve filmlerin dünyada milyonlarca hayranı olması, bu filmlerin tasarımlarındaki ayrıntılara verilen olağanüstü önemdir. Ailenizden en az bir kişinin disiplinli bir çılgın olması dileğiyle… Aile isminizi geleceğe taşıyacak olan bir erkek çocuğu değil, disiplinli bir çılgındır.
Alıntı :" Zaman Gazetesi köşe yazısı"

Son çalışma/ son iki gün / son gün / Son son nasıl çalışmalı?

bir sene boyunca , yüzlerce konu çalıştın ossogrencisi. Şimdi bunları toparlama vakti. Birleştireceksin hepsini Yapacaksın sanki tek bilgi Sistemler mesela Tüm sistemler bir konu Tüm organik .. Dalgalar mesela.. """""""""""""""" Bir yapbozu topladığını düşün , parçalarına hakimsin ama , resmi görebilmek için birleştirmen gerekiyor. Bilgilerin aralarında ilişki kurmalısın ve mümkün olduğunca baştan sona tüm konular arasında ilişki kurmalısın. Çünkü beyin öyle çalışır, saman çöpleri gibidir beyin hücrelerinin ilişkileri , tek tek kaldıramazsnı hepsini , ama aralarında mukus(ilişki kurarken kullanacağın, senin yaratıcılığına kalmış bağlantı) varsa , tek bir çöpü çeksen hepsini kaldırırsın. Fizik , matematik gibidir , belli bir dakikadan sonra gelişmeyeceği , bir kere öğrendin mi de unutulmaz. Biyoloji ve kimya çalışmanız , daha faydalıolacaktır. O son bir dakikasında filmin yarısı geçen filmleri hatırlayın. Asla geç değil. Bir soru nedir ki demeyin , atletizmde şampiyonlar sadece bir burun farkıyla kazanıyor. k.gelsin ossogrencisi. Paylaş

Uzun süredir yayın girmiyorum.

   ossogrencisi!  farkettiysen uzun süredir yayın girmiyorum.Kaybetmişliğin toprağını atamadım üzerimden . kel olduğumu farkettim ve ilacım yoktu başıma sürmeye.

   Sen kendi yolunda yürüyecek. Yürürken düşünecek ve kestirme patikalar bulacaksın.

    bembeyazgiyinennadam ,şimdi öss  durağından çok uzakta. O kendi yolunda koşuyor.

Hepinize selam olsun, Kolay gelsin!

Öğrenmek üzerine düşünceler...

   Öğrenmek üzerine binlerce zaten binlerce sayfalık kitaplar var. Fakat ben son zamanlarda üzerinde çok düşündüğüm , kendi fikirlerimi (belki kitaplarda vardır bilmiyorum) belirteyim.

1) Odaklanmak .

   Bir bulmaca çözdüğünüzü düşünün.Ya da bir yapbozu...Ne yapmanız gerekir? Oturur odaklanır bitirene kadar uğraşırsın. Parçalar arasında ilişki kurarak , bütüne ulaşmaya çalışır ve bütüne ulaştıkça da resmi anlamaya başlarsın.10 dakika gidip gelerek 6 sefer yapmaktansa , otur 20 dakika odaklan ve işini tek seferde bitir.Çünkü her uzaklaştığında  parçalar arasında kurduğun ilişkileri unutursun , odaklanmanı kaybedersin. Aynı şeyi bir satranç tahtası üzerinde de düşünebilirsin , hamle yapmadan önce epey düşünürsün. Fakat ikide bir tahtanın başından kalkıp uzaklaşırsan , geri geldiğinde yapacağın hamleyi anlayabilmek için , gerekenden çok daha fazla düşünmen gerekir. Bunun anlamı nedir?

Mesela kimya çalışıyorsun. Konular arasında ilişki vardır , bilgiler arasnda ilişki vardır. Kimya kendi içinde bir bütündür. Otur odaklan , baştan sona bitir kimyayı . Resmin bütününü görene kadar sadece kimya çalış , (aynı yapbozda olduğu gibi..)

2)Heyecan , Enerji ve Potansiyel

      Bırakın çıplak gözle görmeyi , mikroskopla dahi göremediğimiz atomun içinde dahi öyle bir potansiyel enerji vardır ki , ortaya çıktığında dünyayı sarsar. Fakat atom bombası nın patlaması için de , büyük bir eşik enerjisi gereklidir. (hidrojen bombası patlaması) İnsanın da içinde öyle bir potansiyel vardır fakat bu potansiyelin ortaya çıkması için , bir eşik enerjisi gereklidir. Çoğu zaman kaybetmek , bu yüzden kazanmanın başladığı yerdir. Olimpiyatların birinde kaybeden bir sporcuyu , olimpiyatlardan bir gün sonra çalışırken görmüşler  ve ne yaptığını sormuşlar. 4sene sonra olacak olimpiyatlara hazırlandığını söylemiş , ve 4 sene sonra altın madalya almış. Ygs de kaybetmek  lys için , ya da ilk sene kaybetmek bir sene daha hazırlanmak için ortaya bu potansiyeli çıkartıyorsa , ne güzel...

   Hayatta, beynimize bir çok bilgi girer ve çıkar. Beynin bu bilgilerden hangisinin önemli olduğuna karar vermesini beklemeyeceksin . Beyin , sen hangisinde heycanlanırsan , hangisine önem verirsen on bilgiyi kaydeder. Bu yüzden , şaşırtıcı , korkutucu , komik ,eğlenceli ya da heyecan verici olayları unutmayız.
Bilim adamları bunu beynin aynı anda sağ ve sol lobunu birlikte kulllanmaya bağlar. Böyle duygularımızı bilgiye katarak beynin sağ lobunu harekete geçirmiş oluruz... Bu yüzden , kasıtlı olarak , ders çalışırken heycanlanmaya , ondan zevk almaya ilişki kurmaya çalış. Öğrenirken bilgilere yorum yap , gerekirse kendi kendine konuş. Konuş ki beyin bir de ses olarak kaydetsin  o bilgiyi , konuş ki dudakları kıpırdatmak için düşün bilgiyi...Mesela yanlış şıkkı gördüğünde "haha kloroplast ne arar la bakteride " diye bağırıyorsan, bu odaklandığının ve heyecanla çalıştığının göstergesidir.

   Son haftaya girerken , yazılıya hazırlanır gibi , altını çizerek , beyaz kağıda not alarak öncelikle eksik konularından başlayarak tüm konuları çalışsan , nasıl olur?1-2 günde bitirebilirsen , harika olur.

Gelişmek için çöz!

   Bahar geliyor  bugün basket oynadık. Ve aklıma şu geldi , yıllardır basket oynarım , o yaptığımız maçların gelişim adına hiçbir işe yaradığını görmedim , oturup gelişmek için uğraştıklarım müstesna!

   Bu her şey için böyledir.Senin için de böyle , kaç test çözdüğünün , kaç deneme çözdüğünün önemi yok , amacın gelişmek olmadıktan sonra...Mesela çok bariz bir örnek , kaç sene ingilizce eğitimi aldığının önemi yok birinin , öğrenmeyi kafasına koymadıktan sonra...

 Az çalışsan ?
öz çalışsan?
nasıl olurdu yeniden başlasan?
Daha iyi dinlesen dersleri?
Daha verimli
Daha bilinçli
Hiç bir soru atlamadan öğrensen
Tüm yapamadığın soruları
Nasıl olurdu?
lys den önce kavrasan

Verimli çalışmanın gücünü!

40 net fazlası diyorum , zor değil biliyorum.

   ossogrencisi , bir kez aha anlayabilmek için seni , bu sene çokuncu defa giriyorum bu sınava.Anlamak için çaresizliğini , kitap laflarının etkisizliğini anlamak için...2Hafta kala başlıyorum çalışmaya , ilk izlenimlerim korku: Sınava girmeye korkuyorum , erteliyorum , yüzleşmek istemiyorum.
-Öncelikle hedef koyuyorum ve bu hedefe dayanak oluştururuyorum.Bir iddiayı kazanmak , başkasına örnek olmak , sistemi daha iyi anlamak derece yapmak ve ödül kazanmak bile bir dayanak olabilirken seninkini düşünüyorum ossogrencisi ,:hayatının rotasını belirlemek.
-ilk sınavıma giriyorum hedefimden 40 net aşağı geliyor.Bozmuyorum moralimi , daha çok seviniyorum , 40 net ilerlettim diyebilmek.Birçok şey var öğrenecek .Kendimi yokluyorum , sınav için temel gereksinim bilgi+ performans ikilisinin ikisi de vasat.Bilgi için konu çalışmayı reddediyorum.Öncelikle hatırlayabildiğimi hatırlamalıyım . Ve konu çalışmayı pratik bulmuyorum , deneme çözmeye ve yapamadğım konuları öğrenemeye karar veriyorum.Gelelim performansa ; 160 dakikanın ne kadarını kullanıyorum? Performansım vasat.Çoğu soruyu okuyamıyorum , odaklanamıyorum , üzerinde düşünüp kafa yoramıyorum , konuları hatırlayamıyorum .Yetiştiremiyorum.Ama 40 net diyorum , 40 net fazlasını hedefliyorum.En yakınımdakileri bile pes ederken görüyorum ve ataletli korkak hallerine gülüyorum.Benden 15 net fazlasını yapan arkadaşıma bile üzülüyorum , böyle giderse geri kalacak.Gelişime inanıyorum.Zor değil biliyorum.Zor olan kendine hükmetmek , zor olan çalışmak..

Ve hedef koyuyorum , 3 deneme diyorum , günde 3 deneme.Alışkanlıklarımı yenmekle uğraşamacağımı biliyorum , onları terkediyorum.Hayallerimi ve bana hedeflerimi hatırlatacak birkaç şeyi  yanıma alıp farklı bir mekana geçiyorum.Çalışmaktan başka  pek birşey yapmayacağım bir mekana.Ve yeni bir alışkanlık ediniyorum , şu 2 hafta ve önümüzdeki lys döneminde yaşayacağım alışkanlık : ders çalışmak. Ve 40 net fazlası diyorum , zor değil , yapacağım biliyorum.

 Ve sen de yaparsın ossogrencisi ,2 hafta az değil ,
kullanmayı bilirsen!
K.gelsin!